Selin Baycan, 5 yaşında org eğitimi almaya başlayarak müzikle erken yaşta tanıştı. Gençlik yıllarında hem vokal hem de enstrümantal açıdan kendini geliştirdi. Zaman içinde solo kariyerine yönelerek alternatif pop sahnesine adım attı.
2019’dan itibaren tekli çalışmalar yayımlamaya başladı. İlk dikkat çeken parçası “Tutsak”, Berlin ve Tokyo’daki kısa film festivallerinde gösterildi ve müzik videosuyla uluslararası ödüller kazandı. Ardından gelen “Ocak”, pandemi döneminde ekip üyelerinin uzaktan katkılarıyla ortaya çıktı. Bu parçayla birlikte duygusal derinliği ve bireysel anlatımıyla öne çıktı. “Dipsiz Kuyu” gibi parçalarında da kişisel temaları ön planda tuttu.
14 Mart 2025’te yayımladığı ilk uzunçalar AŞİNA, sanatçının hem söz hem beste hem de prodüksiyon alanlarında tamamen kendi imzasını taşıdığı bir albüm oldu. Albüm; kayıp, yas, tutkular ve içsel sorgulamalar üzerine şekillendi. Synth, yaylılar, flamenko ritimleri gibi öğeleri bir araya getirerek kendine has bir müzik dili kurdu.
Albümün çıkış parçası “En Gizli”, dramatik düzenlemesi ve içten vokaliyle öne çıktı. “Kaçışın Yok”, “Bugün Yine Gökyüzü”, “Geçerken”, “Kadife” ve “Kaybolan Ne Var” gibi parçalarla farklı duygusal katmanlara yer verdi. Albüm genelinde kırılganlık, yoğunluk ve estetik özen dikkat çekti.
Selin Baycan, müzik kariyerini bağımsız bir duruşla şekillendirdi. İlk albüm lansmanını Babylon sahnesinde gerçekleştirdi. Performanslarında hem sahne enerjisi hem de duygusal bağ kurma biçimiyle alternatif müzik sahnesinde öne çıktı.
Toplumsal duyarlılık, içsel farkındalık ve güçlü bir estetik anlayışla kurduğu müzikal yolculuk, Selin Baycan’ı kısa sürede sahnenin dikkat çeken isimlerinden biri hâline getirdi.
