Joan As Police Woman sahne adıyla tanınan Joan Wasser, kemanla başlayan ve zamanla çok yönlü bir solo kariyere dönüşen bir müzisyendir. Boston Üniversitesindeki klasik çalışmalarının ardından rock ve punk sahnelerine yönelerek kemanı gitar-basa daha yakın, yüksek sesle çalmanın yollarını aradı; bu yönelimi onu 1990’ların başında alternatif sahnede görünür kıldı. 1991’de Dambuilders’a katılması, büyük plak şirketleriyle ilişki kuran bir grupla çalışmasını sağladı ve sonraki yıllarda farklı projelerde keman, vokal ve düzenleme rolleri üstlenirken sahne deneyimini derinleştirdi.
2004’ten itibaren Joan As Police Woman adıyla solo işlerine odaklandı ve kendine özgü bir ses inşa etti; soul, indie rock ve alternatif pop öğelerini harmanlayan düzenlemelerle dikkat çekti. İlk solo döneminden itibaren birkaç stüdyo albümü, bir EP ve iki cover albümü yayımlandı; bu kayıtlar, onun hem şarkı yazarı hem de prodüktör tarafını ortaya koydu. Albümlerinde sık sık farklı enstrümanları bir arada kullanması ve vokal-partner düzenlemeleri öne çıktı, böylece hem minimal trio kayıtlarında hem de zengin düzenlemeli plaklarda etkili olabildi.
Kariyeri boyunca başka sanatçılarla düzenli iş birlikleri yaptı; Antony and the Johnsons, Those Bastard Souls ve Black Beetle gibi projelerde çaldı, aynı zamanda başka isimlerin kayıt ve sahne organizasyonlarında yazar, düzenleyici ve performansçı olarak yer aldı. Bu karşılıklı çalışmalardaki rolü çoğunlukla düzenleme ve yan enstrüman performansı oldu, fakat zaman zaman ortak vokal ve yazarlık katkıları da sundu.
Sahnede kurduğu atmosfer, kayıtlarında yarattığı dokularla tutarlı ilerledi; küçük kulüplerde verilen samimi konserlerden, festival ve daha büyük sahnelere taşınan performanslara kadar geniş bir sahne deneyimi bulunuyor. Canlı performanslarında kemanını ve piyanoyu şarkılarla iç içe kullanırken aranjmanlarda sürpriz dokunuşlar yapmayı tercih etti, bu da kayıtlarıyla canlı sunumlarını birbirine bağladı.
Genel olarak Joan As Police Woman, klasik altyapısını alternatif müzik sahnesiyle birleştirip zaman içinde kendi imzasını oturtturdu; hem solo işleri hem de iş birlikleriyle farklı türlere ve formata rahatça uyum sağlayan bir müzisyen olarak öne çıkıyor.
