Lords Of The Sound
Lords of the Sound, 2014’te Andrii Novatorov’un girişimiyle kurulan ve modern film müziği repertuarına odaklanan Ukraynalı bir senfoni orkestrası. Kuruluş amaçları, çağdaş film bestecilerinin eserlerini yüksek kaliteli, sahne odaklı düzenlemelerle sunmak; o dönemde benzer bir repertuarı düzenli olarak çalan bir orkestranın eksikliği bunu doğurdu. İlk konserleri 23 Nisan 2014’te Kiev’de küçük bir salonda gerçekleşti ve “100% SOUNDTRACKHITS” programı kısa sürede grubun imzası haline geldi. Bu programla orkestranın performans anlayışı ve seyirciyle kurduğu yakın ilişki ilk yıllardan itibaren şekillendi. Kadro genç, seçkin müzisyenlerden oluşuyor; üyeler rekabetçi seçmelerle orkestraya katıldı ve topluluk hızla ülke içinde ve dışında turnelere çıktı. Repertuvar başlangıçta ağırlıklı olarak film temaları üzerineyken zamanla genişledi; oyun müzikleri, rock düzenlemeleri, klasik ve caz eserleri ile çocuklara yönelik parçalara kadar uzanan 300’ü aşkın eser orkestranın elinden geçti. Bu çeşitlilik, sahne şovlarına teatral öğeler ve görsel efektlerin eklenmesiyle birleşince konserler sadece dinlenilecek değil izlenecek bir deneyime dönüştü. Lords of the Sound, canlı düzenlemeleriyle dikkat çekti; örneğin Witcher’dan “Believe”, The Amazing Spider-Man 2’den “My Enemy”, Pirates of the Caribbean ana teması, Game of Thrones ana başlığı ve The Mandalorian’dan “Hey Mando!” gibi popüler film ve dizi müziklerini canlı performanslara taşıdı. Bu düzenlemeler orkestranın hem sinematik yoğunluğa sahip parçaları sahneye yansıtma becerisini hem de modern prodüksiyonlarla uyum sağlama yeteneğini gösterdi. 2020’lerde yayımlanan "Music is Coming (Live)" albümü, sahne performanslarının kayıtlarını sunarak grubun canlı enerjisini ve düzenleme çeşitliliğini belgeledi. Zaman içinde orkestranın estetik ve sahne yaklaşımı da gelişti; sadece müzikal doğruluk değil, aynı zamanda sahne görselliği, kostüm ve sahne davranışı üzerinde de çalışıldı. İş birlikleri bakımından, orkestranın esas odağı film-dizi ve oyun müzikleri olan bestecilerin eserlerine getirdiği özgün düzenlemeler ve farklı sahne projeleri oldu; bu sayede hem konser salonlarına hem de şehir etkinliklerine davet edilir hale geldi. Opera binaları ve ülkenin prestijli mekânlarında yer almaları, repertuvarlarının kabul gördüğünü ve orkestranın profesyonel seviyesini ortaya koydu. Genel olarak Lords of the Sound, modern soundtrack repertuarını senfonik biçimde sahneye taşıma misyonunu sürdürerek kısa süre içinde bölgesel çapta tanınan bir topluluk haline geldi; sahne prodüksiyonlarını sürekli geliştirip çeşitlendirerek farklı dinleyici kitlelerine ulaşmayı ve film müziği kültürünü konser salonlarına taşımayı sürdürüyor.