Doğan Duru, İstanbul sahnelerinden çıkıp Türkiye rock müziğinin merkezine yerleşmiş bir vokal ve besteci olarak tanınıyor. Müzik yolculuğu üniversite yıllarında kardeşi Güneş Duru ile kurduğu Invictus Band ve daha sonra Berke Hatipoğlu ile beraber yürüttükleri Ten dönemine dayanıyor; Ten, zamanla Redd adıyla evrildi ve grupla birlikte Doğan, hem sahne deneyimini hem de grup içi yaratıcı süreci derinleştirdi. Konservatuvar kökenli bir ses eğitimi alması, onun hem rock dinamiklerine hem de klasik vokal tekniğine hakim olmasını sağladı; bu birleşim Redd’in vokal yaklaşımında ve Doğan’ın solo yorumlarında belirgin şekilde duyuluyor. Redd’le yapılan ilk kayıt çalışmalarından itibaren Doğan şarkı yazımı ve bestecilikte aktif rol aldı; grubun popülerleşmesinde “Baştan Başlayamam”, “Mikrofon”, “Renkli Reçete”, “Taraf” ve “Boş Laflarla Süslü” gibi parçalar öne çıktı ve geniş kitlelere ulaşmalarında belirleyici oldu. Albüm çalışmalarında çeşitlilik dikkat çekiyor: Redd’in diskografisindeki önemli işlerin yanı sıra Doğan’ın vokal ve besteci kimliği, grup sound’unun zaman içinde olgunlaşmasına katkı verdi. Grup ve Doğan’ın son dönem projeleri arasında CLIMAX, Kafesine Uçan Kuş ve Epoch gibi albümler yer alıyor; bu çalışmalar hem düzenleme hem de prodüksiyon açısından farklı arayışları içeriyor ve müzikal çizgideki evrimi yansıtıyor. Sahne pratiği güçlü olan Doğan, Türkiye içinde birçok şehirde ve çeşitli festival ortamlarında Redd’le birlikte geniş kapsamlı konserler verdi; opera altyapısından gelen tecrübesi zaman zaman sahne performanslarında ve vokal pasajlarda öne çıktı. Ayrıca İtalya’daki çalışma ve konser deneyimleri, vokal repertuarına klasik dokunuşlar katarken grup içindeki rock estetiğiyle dengeli bir sentez kurmasına yardımcı oldu. İş birlikleri açısından hem grup üyeleriyle hem de yurt dışı projelerle kurduğu temaslar, Doğan’ın müzikal perspektifini zenginleştirdi. Redd içinde besteci ve söz yazarı kimliğini korurken solo ve ortak projelerde de farklı sesler denemeye açık bir profil sergiledi; bu da onu Türkiye müzik sahnesinde hem grup odaklı hem de bireysel katkı sunan bir isim haline getirdi.