Sertab Erener, 1964 yılında İstanbul’da doğdu. Klasik müzik eğitimiyle başladığı müzik kariyerinde koloratur soprano sesiyle dikkat çekti. Öğrencilik yıllarında opera eğitimi aldıktan sonra pop müziğe geçiş yaptı. İlk sahne deneyimlerini çeşitli orkestralarla yaşayan Erener, 1987’de Sezen Aksu’nun doğum günü partisine solist olarak katıldıktan sonra Aksu'nun vokalistliğini yapmaya başladı. Bu iş birliği, pop müziğe yönelmesinde belirleyici oldu.
1992 yılında yayımladığı ilk stüdyo albümü Sakin Ol! ile Türk pop müziğinde güçlü bir çıkış yaptı. Sezen Aksu, Uzay Heparı ve Aysel Gürel gibi önemli isimlerin desteğiyle hazırlanan bu albüm, kısa sürede büyük başarı yakaladı. Ardından gelen Lâ’l (1994), Sertab Gibi (1997) ve kendi adını taşıyan Sertab Erener (1999) albümleri, onu Türkiye müzik sahnesinin öncü kadın sanatçılarından biri hâline getirdi. Bu albümlerden çıkan “Aldırma Deli Gönlüm”, “Yanarım”, “Vur Yüreğim”, “Zor Kadın” gibi parçalar, dönemin en çok dinlenen şarkıları arasında yer aldı.
2003 yılında Türkiye’yi Everyway That I Can adlı şarkıyla temsil ettiği Eurovision Şarkı Yarışması’nda birincilik kazandı. Bu zafer, Türkiye'nin yarışmadaki ilk birinciliği olurken, Erener’in kariyerinde uluslararası bir dönüm noktası yarattı. Ardından gelen No Boundaries adlı İngilizce albümle Avrupa'daki kariyerini genişletmeye çalıştı.
2000’li yıllar boyunca Turuncu (2001), Rengârenk (2010), Sade (2013), Kırık Kalpler Albümü (2016) ve Ben Yaşarım (2020) gibi birçok albüm yayımladı. Bu albümlerde hem klasik pop formlarına hem de elektronik ve etnik öğelere yer verdi. 2012 yılında babasına ithafen yayımladığı Ey Şûh-i Sertab adlı albümde ise Türk sanat müziği eserlerini yeniden yorumladı ve Altın Kelebek’te ödül kazandı.
Sahne performanslarına verdiği önemle bilinen sanatçı, 2017 yılında kariyerinin 25. yılını Sertab’ın Müzikali projesiyle kutladı. Bu projede dansçılar ve özel sahne kurgusuyla geçmişten günümüze şarkılarını teatral bir konseptte yeniden sahneledi. 2024 Eurovision Şarkı Yarışması’nda konuk sanatçı olarak sahne alarak Everyway That I Can performansını yıllar sonra yeniden izleyiciyle buluşturdu.
Sertab Erener’in müziğinde operadan Türk sanat müziğine, etnik motiflerden elektronik yapıya uzanan çok katmanlı bir yaklaşım yer aldı. Gerek şarkı sözleri gerekse besteciliğiyle pop müzikte özgün bir yer edindi. Hem sahne gücü hem de ses rengiyle yıllar boyunca geniş bir dinleyici kitlesine ulaştı.
